COP29 Yaklaşırken: İklim Krizi ve Sürdürülebilirlik Gündeminde Menstrüel Adalet Büyük Önem Taşıyor!

Credit: Burcu Köleli
Credit: Burcu Köleli

5 Haziran’da kutlanan Dünya Çevre Günü ve giderek yaklaşan, bu sene Bakü’de düzenlenecek olan
COP29 gündemiyle çoklu krizler çağında sürdürülebilirlik, kamudan özel sektöre, sivil toplumdan
Birleşmiş Milletler kuruluşlarına pek çok kurumun önceliği haline geldi. Dünyanın her yerinden
menstrüel adalet savunucuları, sürdürülebilir regl bakımının önemini iklim krizi gündeminde de dile
getirirken, Konuşmamız Gerek Derneği Türkiye’de menstrüel adalet çalışmalarını iklim krizi
merceğiyle yürütüyor. Bu konuda genç iklim aktivistleri ve cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve haklarını
iklim kriziyle kesişimsel ele alan UNFPA Türkiye’den, bu sene Azerbaycan’ın ev sahipliği yapacağı
COP29 sürecine hazırlanan toplumsal cinsiyet eşitliği savunucularına kadar pek çok farklı kesimin
ortak çağrısını dile getiriyoruz.

Türkiye’de iklim adaleti gündeminde anlamlı gençlik katılımı için çalışan İklim Öncüleri’nin
kurucularından Melisa Akkuş, Konuşmamız Gerek ile iklim krizine kesişimsel yaklaşımlarını paylaştı:

“Bugünümüz, yarınımız için iklim adaleti! İklim krizinin yarattığı yıkım, su kıtlığı ve menstrüel hijyen
ürünlerine erişim zorlukları, özellikle gelişmemiş/gelişmekte olan bölgelerdeki kız çocukları ve
kadınlar için eğitim, sağlık ve ekonomik fırsatları son derece olumsuz etkiliyor. Toplumsal cinsiyet
eşitliği, çocukların, kız çocuklarının, kadınların iklim krizine karşı daha kırılgan olmasına yol açıyor.
“İklim adaleti sağlansın” diyoruz çünkü bu eşitsizliklerin giderilmesini, dezavantajlı ve kırılgan
grupların iklim krizine karşı dirençli hale getirilmesini istiyoruz. Bu kapsamda, bilimin, sivil toplumun
ışığında etkili ve somut politikaların hayata geçirilmesi, su ve hijyen ürünlerine erişimin artırılması,
eğitim ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, bizlerin karar alma süreçlerinin her aşamasına etkin,
eşit, söz ve hak sahibi şekilde yer alması şarttır.”

Sürdürülebilirlik ve iklim krizi politikalarında toplumsal cinsiyet temsiliyeti ve çeşitlilik konusundaki
yetersizlikler, menstrüel adalet, iklim mültecileri başta olmak üzere göç ve afet bağlamlarında cinsel
sağlık ve üreme sağlığı ve hakları gibi kritik konuları görünmezleştirebiliyor. Bu konuda dile getirilen
eleştirilerin ardından Azerbaycan, COP29 yürütücü kuruluna kadınların ve gençlerin anlamlı dahiliyeti
için eylem aldı.

COP29 hazırlıklarında aktif rol alan, Gender Hub Azerbaycan’ın kurucularından toplumsal cinsiyet
eşitliği aktivisti Roman Gojayev, Azerbaycan’da gençlerin dönüşüm çabasını paylaştı:

“COP29 hazırlıkları devam ederken, menstrüel adaleti de içermek üzere cinsel sağlık ve üreme sağlığı
ve hakları gündeminin dahil edilmediğini gözlemliyoruz. Toplumsal cinsiyet körü uygulamaların
önüne geçmek için çalışmalarımız sürüyor. Organizasyon komitesi yakın zamanda Gender Hub da
dahil olmak üzere toplumsal cinsiyet alanında çalışan sivil toplum örgütlerini ve kadın temsilci ve
bürokratların sayısını artırmış olsa da Kasım ayına kadar anlamlı katılım ve cinsel sağlık ve üreme
sağlığı ve hakları alanında ve her seviyede sesimizi duyurmak için çalışmaya devam edeceğiz.”

Sürdürülebilirlik ve regl bakımı kesişiminde akla ilk gelen konu, sürdürülebilir menstrüel ürünler.
Menstrüel bakım kitleri ve regl farkındalık oturumları başta olmak üzere, yıkanabilir ped, regl külodu,
menstrüel kap, menstrüel disk gibi yeniden kullanılabilen, çevre dostu alternatiflerin
yaygınlaştırılması, üretiminin desteklenmesi ve regl bakımı için birer seçenek olarak sunulması önem
taşıyor. Ancak bu noktada, belirli bir ürün odağında regl bakımı pratiklerinin diğerinden üstün
olmadığını vurgulamak gerekiyor. Sürdürülebilir menstrüel ürünler kullanılan materyal, sosyo-kültürel
ve dini inanış ve pratikler, dezenfektasyon için mutlaka gereken temiz suya veya regl bakımı için
uygun mahrem alana erişim yokluğu, ekonomik ve kişisel tercihler nedeniyle herkes için uygun veya
erişilebilir olmayabilir.


Sürdürülebilirliğin, yalnızca plastik atık üretimi, karbon ayak izi ve ekolojik etki ile sınırlı olmadığını
hatırlatıyoruz. Menstrüel ürün firmalarının tedarik zincirleri, üretim ve çalışma koşullarında insan
hakları standartları ve karar alma süreçlerinde temsiliyet ve kapsayıcılık gibi gölgede kalan, sosyal
adalet temelli konularda dönüşümün gerekliliğini vurguluyoruz. Menstrüel bakım konusunda gerekli
denetimleri yapmakla yükümlü kamu kurumları ve üretici ve dağıtıcı firmaların bu konuda tüketici
haklarını da gözeten hesap verebilir ve şeffaf politikalar üretmesi ve uygulaması, sürdürülebilir regl
bakımı için bir ön koşul.

Sürdürülebilir regl bakımının bütüncül etki yaratabilmesi için sorumluluğu bireysel regl bakımı
yöntemlerinin ötesine taşımalıyız. Konuşmamız Gerek Derneği olarak karar alıcıların sürdürülebilir ve
kapsayıcı regl odaklı politikalar üretmelerini önemsiyoruz. Sürdürülebilirliğin sosyal adalet boyutunun
unutulmaması için savunuculuk çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Konuşmamız Gerek Hakkında Daha Fazla Bilgi İçin:
 Web sitesi: www.konusmamizgerek.org
 Instagram: @konusmamizgerekdernegi
 Twitter: @konusmamizgrk
 Linkedin: @konusmamizgerek